Drazen Petrovic
Mart 2004. Cibona Zagreb - Tau Euroleague maçi. Tribünde, yeni Lakers koçu Rudy T. oturuyor. "Neden burdasin?" diye sorarsaniz, cevabi acik: "Oyun o kadar küresellesti ki, yetenek için her yere bakmak lazim". Her zaman böyle miydi? Hayir.
Zagreb'in en unlu yerlerinden Drazen Petrovic Basketball Center'da, Jordan, James Dean ve Christoph Colomb kadar unlu tek kisi, adini sahaya vermis. Jordan dunyanin en ünlusü ise, o Avrupa'nin.. Dean, çünkü o da genç yasta araba kazasinda öldü. Colomb, çünkü o da Amerika'nin diger kitalari kesfetmesini sagladi.
Arkadaslarinin deyimiyle Petro, NBA tarihinde surekli ilk 5 oynayan ilk Avrupali oyuncu. Hamal denilen isçilerden de degildi o, bir yildizdi. %43.7'lik kariyer üçlük yüzdesi, hala tüm zamanlarin en iyi üçüncüsü. 2003'te ligde oynayan 73 yabancinin tesekkür etmesi gereken birisi var: Petro.
simdiki zamanin süper sutörü Peja, onunla hiç tanismamis. agabeyi divac ise, Yugoslavya dagilmadan birlikte oynadigi oyuncuyu Stojakovic’e anlatiyor: "Sahaya ayak bastigi an, en iyi olmak isterdi. Attigi sayidan asla memnun olmazdi. Her zaman daha fazlasi, her zaman.."
Ölümünün ardindan 10 yili askin süre geçti. Annesi Biserka(kendisi Sirp’tir) ve babasi Jole, hala Cibona maçlarina gidiyor. "Her yil birisi çikar.. O, gelecek Drazen derler. Bu yilki Macijauskas. Evet gerçekten iyi bir oyuncu. Ama Drazen.. farkliydi." Yeni bir Drazen asla gelmeyecek.
En basa dönelim. Preradovic sokagina. iki yag tenekesinden panya yapilmis. Eski bir aluminyum fabrikasindan alinan sac ise cember olmus. Sibenik halkinin, bugün, "bizim oglumuz" dedigi oyuncu burada dogdu 1964'te. O zamanlar NBA maçlari, italyan kablolu kanalini çeken birkaç evden izlenebiliyordu. Sonradan Petro'nun çok yakin arkadasi olacak Neven'in agzindan: "Ayda yürümek bile daha kolay görünüyordu NBA'den."
Ker zaman kan dokülmüs ulusu (Yugoslavya) birlikte tutan birkaç sey vardi: Josip Broz Tito ve spor aski. (Her tür takim sporu ve bireysel aktiviteyi düsünün. Mutlaka eski bir Yugo vardir altin madalyalara bogulan) ve özellikle basketbol. "Saf sutör" deyimini Ruslar getirmedi. Kas yigini Amerikalilar da. "Ekol" denen ilk sistem: Yu-go-slav-ya.
Drazen'den 5 yas büyük agabeyi Alexander Petrovic, ilk sutunu attiginda, ufak kardesiyle dalga geçmisti: “Fred Çakmaktas gibi sut atiyorsun.” Ufak Petro oynamaya devam etti. Sabah 6'da, okuldan önce 500 sut atiyordu. Okul sonrasi drill’leri ve maçlari da sayarsak, günde yedi saat, tatil gezi dinlemeden 365 gün. Koçu bile birkaç kez kizdi: "Baska isin yok mu senin?"
Cevabi için ayri paragraf gerek: "Ben buna asigim. Hayatim bu. Nefes almak gibi."
18 yasina geldiginde, Sibenik'in takimi Sibenka'da oynuyordu. Agabeyinin takimi Cibona'yi yendiklerinde, ki artik Alexander'dan çok daha iyi bir oyuncuydu, annesi "biraz kötü oynamasini" istedi. Cevabi: "Kabul etmiyorsan oyunlara gelme."
Notre Dame Universitesi’nin tüm israrlarina ragmen, 1984'te büyük sehre, Cibona'ya transfer oldu. Vefa mi dediniz? Ligdeki ilk maçinda Sibenka’ya 56 sayi atti. 112 sayi da Olimpia Ljubjana'ya. 2 yil içinde en iyi Yugo-basketçi olmustu.
1988'te Real Madrid'e transfer olmadan, 2 kez Avrupa sampiyonu olmustu bile (Maç basina 36.8 sayi atmisti). Seul'de Radja, Kukoc ve Divac'la beraber oynadi. Tarihin en iyi takimi ile basa bas oynayarak gümüs aldilar. Real'de sadece 1 yil kaldi "Señor 40", bir tane daha Avrupa Kupasi almisti.
"En iyi olmak istiyorsan, en iyilerle oynayacaksin."
1989'da Portland Trail Blazers'a geçti. NBA'in efsanevi guard’larindan Clyde Drexler ve Terry Porter'in yedegi olacakti. 2 yil yedek kaldi ama sirf gururdan Avrupa'ya geri dönmedi. (Koçu da Rick Adelman idi.. bir seyler hatirlatiyor mu?)
1991'de New Jersey Nets'e gönderildi. Takimda sadece Drexler ne kaybettiklerini anlayabilmisti. Chuck Daly ona forma sansi verdi. Geldigi gibi ilk 5 basladi: 20.6 sayi/maç.
Her sey daha da iyi olabilirdi ama 1991'de savas basladi. Slobodan Milosevic binlerce Hirvat'i öldürüyordu. NBA'deki Yugolar arasi baglar koptu. Nets - Lakers maçlarinda Petro ve Vlade göz göze bile gelmiyordu. 1992 Barselona'da artik spor için degil, yeni kurulmus ülkelerini tanitmak için oynayacaklardi.
Yari-finalde SSCB'ye karsi 6 sayi gerilerdi (1:16 dakika kalmisti). Radja 2 serbest atis atti, Kukoc'tan bir üçlük ve 9 saniye kala fark 1 iken, Petro 2 serbest atis atti. "Tüm Hirvatistan ellerimde gibiydi, ka-çi-ra-maz-dim." Hirvatistan 75 - Rusya 74. 2 gün sonra Dream Team'e yenildiler, herkesin yaptigi gibi. (Jordan, Bird, Magic, Barkley...)
Sonraki dönemde Petro NBA'de daha da iyi oynadi. En iyi 3. takima seçildi (all-nba 3rd team). Nets üst üste 2. kez play-off'lara kaldi. Petro sayi ortalamasini 1993'te 22.3'e çikartti. sut yüzdesi: %51.8, üçlük yüzdesi: %44.9. Ve sezon sonu Avrupa sampiyonasi için Zagreb'e yöneldi.
Zagreb uçagi Frankfurt'ta aktarma yapacakti. Drazen hep evine dönerdi. Hiç yapmadigi bir sey yapti. Kiz arkadasi Klara için orada kaldi. Münih'e arabayla yola çiktilar. O gece, Zagreb'e giden uçakta, Radja siyah bulutlar gördügünü söyledi.
Yagisli yola dalan 18 tekerlekli bir tir, arabayi süren Klara'nin ani frenine neden oldu. Drazen yan koltukta uyuyordu, emniyet kemeri takili olmadan. Yola firladi, ve olay yerinde hayatini kaybetti.
Dostlari ve ailesinin durumunu anlatmaya gerek yok. Basketbol dünyasi saskindi. Divac'tan: "Keske onunla barismis olsaydik, Toni'yle (Kukoc) yaptigimiz gibi. Duydugumda ailemle televizyon izliyorduk, kipirdayamadim."
Onu takima kazandiran Nets GM'i Willis Reed, sonraki günlerde ne zaman ondan bahsetse aglamaya basliyordu. Zagreb'teki törene tüm basketbol dünyasiyla beraber, 500,000 kisi katildi. O yilki NBA finalinde (Bulls-Suns) maç saygi durusuyla basladi. Öldügünde, artik herkes degerini biliyordu.
Sadece genç basketbolculara örnek olmadi Drazen. 2001'de, yillarca süren formsuzlugundan çikmaya calisan Goran Ivanisevic de, duvarina onun posterini asmisti. Wimbledon'da finale çiktigi günün sabahi kendi kendine konusuyordu Goran: "Drazen, bunu senin için kazanacagim." sampiyonlukla geri dondügü Split'te, 150 bin Hirvat tarafindan karsilandi.
Drazen hala unutulmadi. "Basketbolu ondan daha çok sevecek bir insan olmadi." - Vlade Divac